Depresyon ve kaygı

ALARM BOZUKLUKLARI
Bir başka depresyon kız kardeşi endişedir. Anksiyete bozuklukları depresif bozukluklara benzemektedir: sürekli ve uzun ömürlüdürler, aynı zamanda sinirlilik ve sinirlilik gösterirler, ancak bazı anlarda doğrudan karşıt özellikleri ile tanımlanabilirler. Depresif depresyondan, yüksek bir gerilim seviyesi, sürekli ve genellikle mantıksız anksiyete, artmış duyarlılık, huzursuzluk, sürekli hareket etme arzusu, konsantre olma kabiliyeti ile ayrılırlar.

Ayrıca tamamen fizyolojik belirtilerle karakterize edilirler: ellerin titremesi, yüzün seğirmesi, artan terleme, çarpıntı, göğüs ağrısı, baş ağrısı, karın rahatsızlığı, stresli (veya görünüşte) bir durumda yoğunlaşma. Depresyonun aksine, uyku bozukluğunun, anksiyetenin karakteristik özelliği, uyanıklığın erken döneminde değil, uykuya dalamada kendini gösterir. Ayrıca, anksiyete bozuklukları dünyanın “kasvetli” algısı (korkuya daha eğilimlidir) ve intihar düşünceleri ile karakterize değildir.
BİRİ İKİ
Sıklıkla anksiyete bozuklukları depresyonla birleştirilir (“anksiyete-depresif sendrom” gibi bir şey vardır) ve sürekli bir anksiyete ve depresyon durumuna benzemektedir. Hem endişeli hem de endişeli depresif bozukluklar çok tehlikelidir, çünkü bunlar sinir sistemine ve iç organların ciddi hastalıklarına ciddi zarar verebilir. Depresyonda olduğu gibi burada da uzman yardımına ihtiyaç vardır, çünkü hem psikolojik hem de tıbbi yardım gerekebilir.
TANINMA DEPRESYONU
Şimdi bu konunun popülerleşmesi sayesinde, "depresyon" teşhisi hemen hemen herkesin kendisini tanıtabilir. Ama her zaman depresyon, ciddi bir akıl hastalığı ile ilişkili kötü bir ruh hali ve sinirlilik nedir?
YOĞUNLUK BELİRTİLERİ
Depresyondan bahsetmişken, ana belirtisine dikkat etmek gerekir. Bu, bugünün ve geleceğin karamsar bir görüntüsü olan depresif bir ruh halidir. Bu hastalığın tüm özellikleri "azalma" kelimesi ile başlatılabilir. Hastanın ilgi alanları, yaşam sevinci duyguları, benlik saygısı ve kendine güven azalır, sürekli bir suçluluk duygusu yoktur. İştah ve kas tonusu azalır, yorgunluk ve güç kaybı ortaya çıkar. Uyuşukluk, uyku bozukluğu (özellikle sabah erken saat 3 - 5 arasında), kabızlık, ağrılı baş ağrıları, cinsel işlevlerin ihlali, vücuttaki genel rahatsızlık depresif kişiyi işkence ve fiziksel bakış açısıyla işkence eder. Hastalığın açık bir belirtisi, sadece intihar ile ilgili değil, aynı zamanda sıkıntıya yakın bir noktaya gelecek olan ölüm hakkında da takıntılı düşüncelerdir.
NE ZAMAN KAZANIR?
Bu durum 3 haftadan fazla sürerse, o zaman bir kişinin psikolojik ve zihinsel esenliği ve genel olarak sağlığının durumu için gerçek bir tehdit oluşturur. Ezilen sinir sistemi, vücudu, özellikle kalp, beyin ve mide-bağırsak sistemine zarar verebilecek yetkin bir şekilde "yönlendiremez".
DEZAVANTAJ VEYA HASTALIK
Çoğunlukla, yaşam durumu ile ilgili bir memnuniyetsizlik durumu depresyon için alınır. Örneğin, bir kişi işteki veya evdeki durumu, başkalarıyla ilişkileri veya şu anda gerçekleştirilmekte olan belirli bir aktivite türünü sevmez. Böyle bir "hastanın" durumu, sürekli olarak bastırılmış olarak adlandırılamaz (depresyonda içkin olan). Sadece dışsal uyaranların etkisi altında "alevlendirir" ve olduğu gibi, "yardım için ağlamak", dünyaya doğru yönelir. Çoğu zaman bu insanlar, hayatlarında bağımsız olarak hiçbir şeyi değiştirmek istemezler, ancak sorumluluğu başka birine devretmek isterler. Bu durum bir depresyon değil, uzun bir süre devam ederse, buna yol açabilir. Bu nedenle, benzer bir eğilimi fark ederek, gerçek durumları, yeteneklerinizi ve arzularınızı analiz etmek ve yaşamınızı değiştirmeye çalışmak gerekir, ilk başta kolay olmayacaktır.