Anaokulu. Sürmek veya sürmemek için mi?

Üç yaşında bir çocuğa ulaşan annelerin çoğu, çocuğu bir anaokuluna vermeyi merak ediyor. Tabii ki, bazı seçenek yok. Ne de olsa, herkesin torunlarına bakmaya yardım edebilecek, çalışamayan büyükanneleri yoktur. Ama farklı seçenekler mevcut olan kişi ne olacak? Çocuğu bir anaokuluna vermeliyim, büyükannemle bir ev bırakıp bir dadı kiralayabilir miyim?

Anaokulunu ziyaret etmenin ana avantajı sosyalleşmedir. Çocuğun topluma alışması, başkalarıyla etkileşimde bulunmayı öğrenmesi buradadır. Diğer çocuklarla iletişim kurmak, çocuklar sorumluluk almaya alışırlar. Her çocuğun ve rejimin yaşamında önemli olan, doğru çalışma ve dinlenme alternatifi. Evde, organize etmek kolay değildir. Buna ek olarak, büyükanneler için, hep onların sevgili torunlarını şımartdıklarını biliyoruz, bu yüzden çocuğun günlük rutinleri hakkında katı bir şekilde katılamıyorlar. Hemşire, elbette, bununla daha iyi başa çıkacaktır. Bebekle yapabilir, okul için hazırlayabilir. Ama çocuk hala yeterli iletişim almıyor.
Birçok ebeveyn, çocukları için üzülüyor. Çocukların anaokulunda yalnız hissettikleri, terkedilmiş gibi görünüyor. Bir dereceye kadar, bu doğrudur. Her insan, özellikle küçük olan, yeni duruma alışmalıdır. Çocuğun ilk kez kolay olmayacağı mümkün. Ama zamanla, bebek adapte ve daha bağımsız ve kendine güvenen hale gelir.
Bir anaokulunu ziyaret etmenin bir başka dezavantajı ise, büyük bir grup insanın içinde bulunması, çocuğun sık sık hastalanmasıdır. Tabi ki böyle bir risk var. Kimse hastalığa karşı bağışık değildir. Fakat öte yandan, hepimizin bazı hastalıkların daha genç yaşta tolere edilmesinin daha kolay olduğunu biliyoruz. "Çocuk" diye adlandırılmalarına şaşmamalı. Belki de bu herkes için teselli olmuyor. Sonuçta, herkes çocukta sağlık sorunlarından korkuyor. Fakat sonuçta, anaokulundaki sık görülen hastalıklar doğal bir fenomen değildir. Her şey çocuğun bağışıklığına bağlıdır. Birçok çocuk hastalanır ve evde olur ve anaokulundaki biri bile bildiğiniz gibi oldukça kolay ve hızlı bir şekilde aktarılan su çiçeği yakalamayı başaramaz.
Görünüşe göre, bir anaokulu ziyareti çocuğu hem olumsuz hem de olumlu yönde etkileyebilir. Dolayısıyla bu konu çok ciddiye alınmalı. Her şeyden önce, her çocuğa ayrı ayrı yaklaşmanız gerekir. Her şey doğaya bağlı. Birisi için belki bir anaokulunu ziyaret etmek psikolojik olarak çok zor olacak, birisi yardım edecek. Çocuğa çok erken bir anaokuluna vermek gerekli değildir. Ve bazı çocuklar ebeveynlerinin böyle bir fırsatı varsa, dört yaşına kadar evde kalmayı tercih ederler.
Çocuğun anaokuluna fiziksel olarak ve sadece psikolojik olarak değil de hazırlanması çok önemlidir. Çocukların bağışıklıklarını güçlendirmek, onları yumuşatmak, vücudu vitamin ve mikro elementlerle desteklemek gerekir. Ve sonra çocuk için "sadikovskie" hastalıkları korkunç olmayacaktır.
Elbette, eğitimcinin seçiminin de zihne yaklaşması gerekir. Çocuklara nasıl davrandığına yakından bakın. İyi bir öğretmenin herkese bireysel olarak, bir birey olarak, hatta küçük bir kişi olarak davranması gerektiğini unutmayın. Anaokulunda eğitim programına ilgi gösterin. Anaokulunda yenilikçi yöntemler memnuniyetle karşılanırsa daha iyi olacaktır. Öğrenme, özellikle bir çocuk, eğlenceli bir biçimde her zaman daha kolay ve daha ilginç.
Özetle, bir anaokulunu ziyaret etmenin birçok çocuk için yararlı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, bunun iyi bir anaokulu olması gerektiğini hatırlamanız gerekir. Ve bu mutlaka bir ticari kurum değildir. İyi için ödemek pahalı bir görüş var. Her zaman değil. İyi öğretmenler sıradan anaokullarında çalışırlar. Önemli olan çocuğunuzu dikkatli bir şekilde tedavi etmek ve doğru seçimi yapmaktır.