Boşanma sonrası mülkün varyantları

Piyasa ekonomisi geliştirme koşullarında, mülkiyet sorunları yıllar içinde daha karmaşık hale gelir. Bununla birlikte, yasa mülkiyetin mülkiyetini açıkça tanımlar. Çok acil bir sorun, iki eş arasındaki boşanma sonrası mülkün bölünmesi için seçenekler. Ayrıca, eşlerden birinin mülkün bir kısmını çocuklarına verme isteğini ifade etmesi veya mesela mülklerini kendi kişisel borçlarıyla ödemek için mülkün bölünmesi mümkün olabilir.

Mal paylaşımı için prosedür ilk olarak yasal rejimini belirlemelidir. Rusya Federasyonu Aile Kanununun normlarına göre, eşlerin mülkünü yasal ve sözleşmeli olarak ikiye bölmek için iki seçenek vardır. İkincisi, ayrı mülkiyet ya da yasal rejimin unsurlarını içerebilir.

Eşler arasında bir evlilik sözleşmesinin bulunması, onlara özel durumlara ve ilgi alanlarına dayalı olarak mülkiyet ilişkilerini belirleme fırsatı verir. Ancak, yasal istatistikler, yasal rejimin daha yaygın olduğunu göstermektedir. Evlilik sözleşmesi yapılmadığı veya mülkün bir kısmı için yasal bir rejim sağlandığı zaman uygulanır. Ortak mülkiyet rejimi de yasal bir rejim olarak kabul edilmektedir. "Eşlerin ortak mülkiyeti" kavramı, evlilik sırasında eşler tarafından edinilen mülkiyet ve mülkiyet haklarına işaret eder.

Evliliğin devlet kaydı olmadan ortak aile hayatı, mülkün ortak mülkiyetini oluşturmaz. Bu gibi durumlarda, ortak malları mülk edinilmiş olan kişilerin ortak bir payı vardır. Daha sonra insanlar arasındaki mülkiyet ilişkileri, aile hukuku ile değil, yasal mevzuatla düzenlenir. Bir evliliğin kayıt altına alınmadığı hallerde, mülk sahipleri arasındaki mülkiyet bölünmesi, mülklerinin bölünmesiyle ilgili anlaşmazlıkları gündeme getiriyorsa ve aralarında bu mülkün başka bir rejimi kurulmamışsa, bunlar Aile'nin altında değil, ortak mülkiyetin Medeni Kanununda çözülecektir.

Evlilik geçersiz ilan edilmişse, bu tür evliliklerin yasal ilişkisi iptal edilir. Bu aynı zamanda ortak mülkiyet arasındaki hukuki ilişkiler için de geçerlidir. Daha sonra evlilikte edinilen mal ya geçersiz sayılır ya da sadece satın alan eşe ait olarak kabul edilir ya da ortak hisse mülkiyeti olarak kabul edilir. Evlilik sırasındaki eşlerden birinin maluliyetinden şüphe etmemesi durumunda, mahkeme, yasal bir evlilikte edinilen mülkün bölünmesi ile aynı haklara sahip olabilir. Eşlerin ortak mülkiyeti yarıya bölünmüştür. Bu mülklerin belirlenmesinde, eşler arasında bir sözleşme yapılmadıkça, her iki eş için de eşit olarak tanınmaktadırlar.

Mahkemenin mülkiyet bölümlerindeki eşlerin hisse eşitliği ilkesini iptal edebileceğini belirtmek önemlidir. Bu durumda, bir eşin payı onunla birlikte yaşayan küçük çocukların yararına ve aynı zamanda hastalık, sakatlık vb. Nedeniyle artırılabilir. Eşlerden birinin payının azalması, ortak mülkün akıl dışı elden çıkarılması, makul olmayan bir nedenden dolayı gelirin elde edilmemesi ile haklı çıkarılabilir. Mahkemenin hisselerin eşitliği ilkesinden bu şekilde geri çekilmesi her zaman bir yargı kararında motive edilmeli ve gerekçelendirilmelidir, aksi takdirde bu karar iptal edilebilir.

Evlilik sırasında, eşlerden birinin çocuklarla ilgilenmesi, hane halkı veya başka bir kişi tarafından yönetilmesi ve aynı zamanda bağımsız bir gelire sahip olmaması durumunda, mallar arasındaki sözleşme, başka bir şey sağlamazsa, iki eş arasında eşit olarak bölünmektedir. Ortak mülkiyet rejimi evlilik öncesi mülkler, eşlerin herhangi biri tarafından miras yoluyla veya evlilik sırasında hediye olarak ve lüks mallar hariç bireysel kullanım kalemleri için geçerli değildir. Her eşin bağımsız olarak böyle bir mülkiyeti vardır ve bunları serbestçe kullanabilir ve kullanabilir. Bu özellik, eşlerin paylarını ve ortak mülkiyet bölümünü belirlerken dikkate alınmaz.